düşünürken yaptıgın hareketler bir süre sonra düşünme anıyla özdeşleşiyor.

istemsiz şekilde devam ettiriyorsun. bunu ben de çok sık yapıyorum. bir çok arkadaşımda da gözlemledim son 10 yılda..

hareketini başka bişeye yönlendir.. elini meşgul edebilecek bişeyler bul. kaşıma kafanı.. stress topu filan al , anahtarlık tut elinde , cevır dusunurken..

hemen bir cildiye doktorına git, alerji testi yapsınlar. hiçbir şey çıkmazsa böyle küçük mavi hapları olan bir ilaç var. anında kesiyor. ben de bacağımı elimi kolumu kaşıyordum böyle. alerji testinde hiçbişe çıkmadı ama piskolojik olabilirmiş dediydi doktor. o ilaç kesmişti.

kabuklanma ve de kaşınma varsa psikolojik olmayabilir. muhtemelen dermatit olmuşsundur.
(bkz: seboreik dermatit)

Evet seboreik dermatit'im var zaten yüzümde, ama kafamda da olacağını tahmin etmiyordum açıkçası. Olmadı bir dermatoloğa gideyim ben. Teşekkürler.

2.yıkamada kaşıntın ve kepeklerin gidecek emin olabilirsin kullandım cok memnun kaldım.
(bkz: )www.google.com.tr

arkadaslarin dedikleri şey var evet. ketoril miydi neydi oyle bir ilac vardi onu da vericek 2 günde 1 bununla yıka 5 dk tut kafanda diyecek. rahatlatıyor. ayırca bahsettikleri mavi kücük hap ilacı da hergün (1 ay on 1 ay off) alicaksın, derinin yağ üretimini durduracak. hele bir de burnunun kenarında, yüzünde kafanın orada olusan kızarıklık varsa onun icin losyon verecek geceleri süreceksin, onlar da geçecek.

Dış hatlar çıkış kapısının önü veya meeting point.
Ben olsam freeshop da buluşurum..

vodafone'un önü

@yimirta

ben onu uydurmuştum, ciddi misin sen?

buluşma noktası (meeting point) 1 veya 2.
1 kapıdan çıkınca hemen solda, 2 hemen sağda kalıyor diye hatırlıyorum.

@ anonim yazar

abi gözünü seveyim çok spesifik bir yer ver. meeting point falan anlamayacak bu, bildiğin kaz çünkü.

bana de ki ''git şu mağazanın önüne''

en kolay olsun ve ayakta beklemesin dersen, cikistan ciktiktan sonra hemen solda uclu besli koltuklar var, bari oturarak bekleyin birbirinizi, bir de o cikis kapisinin izdihamindan etkilenmemis oluyorsunuz cunku genelde cikanlar saga donuyor, bu arada sag sol derken ben sanki kendim kapidan cikiyormus gibi anlattim, bir olasilik da denildigi gibi cikis kapisindan cikmayip iceride dutyfreede bulusmak olabilir. bu arada ben de orada vodafone var diye hatirliyorum. yimirta sallamiyor olabilir.

meetin pointi kolay gorursunuz fakat tavana bakacaksiniz, tavandan asagi avize gibi sarkan boyle mavili isikli bir ucgen birinin ustunde meetin point/bulusma noktasi 1 digerinde .... 2 yaziyor yani tavana bakarsaniz gormemeniz imkansiz fakat onunaltinda 15 dk ayakta beklemek istemezseniz diye ben seyettim.

meeting point ile falan uğraşmasın. orada en kolay görülen 2 yer vodafone ve avea standları. birisi çıkınca sağda diğeri solda. kapıdan çıkar çıkmaz ister istemez görüyorsun ikisini de.

akropolis atina'nın hemen her şeyi. orayı gezmen neredeyse tüm gününü alır. onun dışında hükümet binasına gidip komik ayakkabılı askerler izle. başka da çok bir espirisi yok atina'nın. insanları yardımsever, metro hattı fena değil. esnaf türk mantığıyla çalışıyor, turist görünce kazıklıyorlar. iki dükkan arasında fiyatlar iki katı oynayabilir. önerilerim bunlar

akropolis in altindaki "plaka" çok hareketli güzel bir yer. brettos isimli çok eski ve küçük bir l.kör dükkanı da vardr orada çeşitli likörler tadabilirsiniz.lykavittos tepesi akropolis in hemen karşisindaki yüksek bir tepe atinanin nişantaşi sayilabilecek bir mahalle var kolonaki o tarafa düşüyor manzarasi da güzel, atinaya 40dk mesafede " porto rafti " sahil kasabasi var,girişinde güzel kuzine dedikleri mekanlar vardir,syntagma meydaninda ermou sokaği alişveriş için güzel bi yer,sokağin sonuna doğru eski ve minyatür bir yapiyi andiran kilise mevcut,etrafinda narenciye ağaçlari var dinlenmek için iyi seçim.

Artık Hırvatistan'a kapıdan onay alarak girme dönemi bitti.

zagreb > plitvice ulusal parkı > split > dubrovnik > mostar > saraybosna > zagreb

ya da


zagreb > plitvice ulusal parkı > split > mostar > dubrovnik > zagreb


ilk rotayı tercih ederdim ben olsam.

tavsiye de istemişsin onu da yazayım. öncelikle bu rotadaki en güzel yer plitvice ulusal parkıdır. orada 1 gün geçirmeni tavsiye ederim. google'dan plitvice national lakes diye görsellerde arat, ne dediğimi anlarsın.

zagreb rotanda ki en gelişmiş şehir. pahalı sayılır. 2 gününü oraya ayır. crazy balkan nights diye bir şey duyarsan koşarak uzaklaş, yok öyle bir şey. mutlaka "the house hostel"'de konakla.

split güzel bir sahil şehri, çok da bir esprisi yok.

dubrovnik old town'dan ibaret. old town sınırları içerisinde ki her sokağa gir. konaklama olarak tavsiye edeceğim birisi var ama adresi yanımda değil. otogar'da otobüsten inince yanına gelip oda lazım mı diye soran bir kadın olursa muhtemelen o'dur. :)

mostar bence bosna'nın en güzel şehri. orada 1 gece geçirmeni tavsiye ederim. esnafla mutlaka muhabbet et. hepsi sıcak kanlı insanlar.

saraybosna'ya hazır oradayken git.

tüm rota için ortak tavsiye; gittiğin tüm ülkelerde muhteşem yüzyıl izliyor olacaklar. dizi hakkında 3-5 şey öğren. türk olduğunu 100 metreden bilecekler ayrıca. arkandan sülüman diye de muhtemelen taciz edeceklerdir. son olarak türk dizileri yüzünden ve de ortak geçmiş yüzünden baya bi türkçe kelime biliyorlar, küfüt falan etme. eklemeyi unuttuni hırvat polisi görüp görebileceğn en rezil polistir. %100 sorun çıkaracaklardır sınırda. yanında bilet, para ve de otel adresi falan filan olsun. soru sormadan geçirmiyorlar.

bu olabilir mi?
www.youtube.com/watch?v=KmfSkW01wdE

o değil ne yazık ki...

hocam ataköy olduğuna emin misin? ataşehir olmasın?

ataşehir evet ya kafa kalmadı artık :)

ataköy olsaydı bol bol öneride bulunurdum ama ataşehir'de ulusoy'un orada palladium alışveriş merkezinin olduğunu biliyorum sadece. herhalde iş görür.

ka'hve ye gidebilirsin, 7/24 açık. ataşehir'in hemen girişinde.

süre yeterli ama rotayı bir kez daha düşünün derim. daha etkin kullanabileceğiniz bir rota çizebilirsiniz.

bence amaç çok yer gitmek değil, gittiğin yerleri hakkını vererek gezmek olmalı. 16 şehre gitmektense, 8 tanesine git iyice gez oraları derim.

her şehre ortalama iki gün.. tadı damağında kalabilir..
ben artık az özcüyüm.
yani daha az şehir göreyim ama adamakıllı göreyim.
yazın 8-9 günde viyana prag dresden bratislava budapeşte'yi gezdim. ama hepsinde çok fazla şey içimde kaldı..
bundan sonra her şehre rahat zaman ayırabildiğim geziler yapmayı planlıyorum.
yine de tercih meselesi elbette:) keyifli gezmeler diliyorum!

1) hırvatistan haziran-temmuzda ab'ye gireceği için kapıyor. gerçi kapatmadan da yeterince sıkıntı çıkarıyordu türk pasaportuna. henüz kapatmadıysa mutlaka gidin oraya ama polislerin kıl sorularına hazırlıklı olun. onun dışında karadağ, bosna, makedonya, arnavutluk sorun çıkarmıyor. sırbistan tipini sevmezse bir kaç soru sorabiliyor girişte.

2) balkanlarda iki şehir arasında otobüsle yolculuk ederken ortalama 10-15 euroyu gözden çıkarmalısınız. tren yolu güzergahını kullanacak olursanız balkan flexipass gayet güzel bir tercih olur ama balkanlardaki turistik yerlerin bir çoğunda tren yolu hattı yok o yüzden pek işe yaramıyor. konfor olarak trenler rezil durumda haberiniz olsun. otobüsler de kötü sayılır ama iş görüyorlar. bir de çok sık otobüs bulamayabiliyorsunuz. günde 3-4 sefer oluyor maksimum.

3) hırvatistan polisi grüp görebileceğiniz en uyuz polis çeşididir. yanınızda her türlü bilet, rezervasyon çıktısı, para, güzergaha dair belge olsun, soracaklardır.

hırvatistan balkanlardaki en gelişmiş ülkedir. zagreb, dubrovnik, split ve de plitvice ulusal parkına mutlaka gidin. mayıs'da plitvice cennet bahçesi gibi olur. hayatınızda görüp görebileceğiniz en güzel yerlerden biris olacağına garanti veririm.

bosna'da ki halk sizi çok sevecektir, boşnak esnafla mutlaka muhabbet edin. türkiye'den geldiğinizi söylemeniz ilgi alaka için yeterli. mostar mutlaka rotanızda olsun ve de gitmişken "cevabi" dedikleri kebabı yiyin. özellikle travnik'in kebabı meşhur ama başka şehirlerde bulursanız deneyebilirsiniz.


tüm balkanlar türk dizilerini izliyor. o yüzden türk olduğunuzu bir bakışta anlıyorlar. türkçe kelimeleri de az çok biliyorlar. küfürlü konuşmamaya özen gösterin.

hiç bir milleti diğerine övmeyin, hepsi birbirinden nefret ediyor. karadağ'da kotor'a mutlaka gidin. başkentleri podgorica köy havasındadır sakın gitmeyin.

yanınızda euro bulunsun. karadağ'da euro geçiyor diğerleri kendi para birimini kullanıyor. bosna oldukça ucuz paranızı harcayıp bitiremezsiniz. sırbistan normal, karadağ ve hırvatistan pahalı.

alt tribün yağmur alıyor, üstte nispeten az olsa da ıslanırsınız.

sultanahmet köftecisi ve de o civardaki terası olan tüm otellerin restoranları.

meyve sepeti yollayabilirsin.

çiçek olur bence.
hatta, suda değil de topraklı, hani bakıp besleyebileceği bir şey?

sigortan olsa iyi olabilir. bana sormadılardı ama yine de bi ihtimal...

tipinden şüphelenmediği sürece hç bir şey sormaz, olur da kıllanırsa neden geldin, nerede kalacaksın, ne kadar paran var daha sonra nereye gideceksin ne iş yapıyosun dönüş biletin var mı varsa bileti göster vs tarzında klasik sorular soruyorlar.

ne kadar süre kalacağını soruyorlar, iyi olanları şurayı mutlaka görün haha diye tavsiye bile verebiliyor.

muhtemelen geliş nedenini ve ne kadar kalacağını sorarlar onu da pasaport renginden bağımsız soruyorlar zaten.

seyahat sigortası ve dönüş bileti sorulabilir.

sorgusuz sualsiz geçme olasılığı var.

yeşil pasaportla sayısız ülkeye giriş çıkış yaptım, bi kişi de seyahat sigortası sormadı. nereden buluyorsunuz böyle şeyleri arkadaş?...

para da sormaz. (yuh)
sorabileceği şeyler (tecrübeyle sabit olarak), nerede kalacaksın, ne kadar zaman kalacaksın, niye geldin. bi ihtimal de rezervasyon ister ama isteyen görmedim.

@black
kıl bir polisle karşılaşmamışsın. 20 küsür ülkeye girip çıktım yeşil pasaportla, hiç birinde soru sorulmadı ama hırvatistan'a her gidişimde 50 kere soru sordu hırvat polisi.

yeşil pasaportumun olduğu o güzel yıllarda tepe tepe kullanma fırsatım da olmuştu. valla beni öyle sorgudan geçiren olmadı. yalnızca bir defasında neden geldiğimi sormuştu biri, yaz okulu için dedim. tamam dedi, belge bile sormadı. kırmızı pasaporta geçtikten sonra hayat çok eğlenceli ama. geçen sene bir üniversiteyle görüşmeye gittiğimde pasaport kontroldeki görevli doktorada ne üzerine tez yazacağıma kadar anlattırdı. o yüzden en fazla neden geldin diye sorarlar. sıkıcı tabii. bir kırmızı pasaportun güzelliği yok neticede.

şurası bayaa bir yardımcı olur sanırım: www.sorularialayim.com

"yazar olanlar sözlük mesajlarından da ulaşabilirler.." duyurunuz sadece yazarlara açık durumda. öncelikle uyarayım dedim.

soruya gelirsek; tek/çift motorlu uçakla mı ilgileniyorsunuz yoksa yolcu uçaklarından mı bahsediyorsunuz? eğer yolcu uçağında pilot olmak istiyorsanız herhangi bir kuruma/okula para bayılmanıza gerek yok. thy dönem dönem yetiştirmek üzere pilot alıyor ve önümüzde ki dönemde de yüksek miktarda alım yapacak. lisans mezunu olmanız, boy/kilo kriterli ve de yabancı dil kriterini sağlamanız başvuru için yeterli olacaktır.

cevaplar için çok teşekkürler. thy'nin de alım yaptığını biliyordum fakat, oraya kabul edilmek için oldukça şanslı ve torpilli olmak gerek diye düşünmüştüm. oradan bir umudum yok açıkçası. boy konusu sıkıntılı bende.. o korkutuyor.

sirkeci tren garında locker var. oraya bırakabilirler. 6 saati 5 lira mıydı neydi

yarımada'yı gezseler yeterli olur. topkapı sarayına zaman kalmaz. yerebatan-ayasofya-sultanahmet-gülhane ya da galata-istiklal-taksim seçenekleri var. ikisi aynı anda yetişmez zaten.

Ahl'nin içerisinde var direk emanetçi ama 20 tl falan alıyorlardı galiba biraz pahalı olabilir.

yarımada ilk akla gelen ve en makulü aslında; hani atıyorum beyazıt'ta bi yere bırakabilseler valizleri, akşama kadar gezseler, akşam da yemek yedikten sonra valizleri alıp taksiye atlasalar müthiş plan olur.. da işte, nereye bırakacaksın valizi beyazıt'ta? AHL'ye bırak, geri dön, o fena..

haftaiçi sürekli anadolu yakasında olacaklar, dönüş de cuma akşamı, haliyle pazar oldu oldu, yoksa artık şanslarına küsecekler..

bence 1 günlük araba kiralayın atın valizleri içine bi de emniyetli otoparka bıraktınız mı oh mis.

malm ve rykene arasında kaldım; rykene aldım, memnunum.

onu bulamadim ki

internet sitelerinde yok ama mağazalarında var. fiyatı 250-300 arası bir şey olsa gerek. görünüş olark ve de işlev olarak malm'dan çok daha iyi.

Anladım anladım Google sağolsun. Mağazada görüp incelemiştim onu, götü başı ayrı oynuyor yatağın, üzerine hafif sert bıraksam kendimi dağılacak gibiydi. Yine de sağolasın tavsiye için.

misfits
utopia
the walking dead

revolution fena değil. tavsiye ederim.

güncel olarak walking dead var ki kaçmaz.

revolution'ı acemi bir dizi izleyicisine zinhar tavsiye etmiyorum. çok güzel bir konunun berbat bir başrol seçimi ve kasap tarafından yazılmış diyaloglarla nasıl piç edilebileceğinin dizi 101 dersi gibidir kendisi. hikayenin hatırına seyrediyorum ama kendimi kesmek falan geliyor içimden öyle diyeyim.

fantastik olarak the vampire diaries var. romantizm dozu ayarında, kız işi gibi durabilir ama sürükleyici.

dizi izleme kariyerine the wire ve oz dizileri ile başlamanı tavsiye ederim aslında. ama yavaş yavaş izle. bitince üzüleceksin çünkü.

the sons of anarchy var ki tapıyorum diziye. süper iyidir. candır canandır. tırnaklarımı yedim her sezon (baştan beri günü gününe izliyorum).

millet sevmedi ama ben falling skies dizisini sevdim. evet fazla "cheesy" çok amerikan birlik beraberlik 4 temmuz ruhu dolu ama iyi bir konu. bilimkurgu seviyorsan çok hoşuna gidecektir.

spartacus, true blood, lie to me, the mentalist izle. rome'da izlenmesi gerekenlerden.


bir dizi acemisi olduğun için aradığın özelliklerde olmayabilir ama bence parenthood ve modern family şu an olmasa bile eninde sonunda izle. iyi oyunculuk dersi gibi ikisi de. aile dizilerine girmişken shameless demeden olmaz. komedi derler ama ben kendi ailemden çok şey bulup her bölümde zırlayacak birşey buluyorum sorun ben ve benim fantastik ailem de olabilir tabii. onu da yaz listeye.

(bkz: breaking bad )

fantastik öge yoktur, yavaştır, ama karşılığını alırsın %100

(bkz: the walking dead)

Sherlock, Doctor Who.

nike zoom al derim.

kobe vii : tipini çok seviyorum ayakkabının ama bileklerini sarmadığı için sakatlanabilirsin.

adizero shadow : adidas'ın yanları fileli ayakkabılarından uzak dur. bir süre sonra patlıyor o fileler.

bende nike overplay IV var. çok kaba bi ayakkabı bi de ağır. bütün nike modelleri biraz ağır o yüzden bence adidas derrick rose al.

ayakkabıyı salonda mı kullanacaksınız yoksa dışarda mı? ona göre tavsiye verelim

salonda.

@iktisatçı
yanları fileli ayakkabılar sağlam olmaz diye çekiniyordum açıkçası. çok hafifler ama. kesinlikle sağlam değil mi diyorsun (rose'larda öyle bir sağlamlık sorunu var mıdır acaba?)

adidas salon ayakkabısında nike'dan bir adım önde bence. çünkü iki markanında ayakkabılarını çok giydim. adidas cidden çok rahat ayakkabılar üretiyor. şunu tavsiye ederim size : www.adidas.com

2-3 aydır adidas'ın yanları fileli bir basketbol ayakkabısını kullanıyorum. ayağımda ayakkabı olduğunu hissetmeyeceğim kadar hafifler ama sadece hafta sonları basketbol için salonda kullanmama rağmen filenin ayakkabıya dikildiği yerler yavaş yavaş sökülmeye başladı. bir diğer nokta ise, hafif yapabilmek için ayakkabıların tabanından da çalıyorlar. ayakkabı ince tabanlı olunca da basketbol maçı sonrası tabanlarınız sızlamaya başlıyor. o yüzden hafifliği salla, konfora bak derim.

+30 yaş, kırk yılda bir basketbol oynayacak bir adamsan and1 al ucuza. 6 ay önce aldım daha bir kere giyemedim. benim kullandığım sıklıkta kullanacaksan çok para vermek anlamsız. and1 işini görür.

Kilit var evet, rahat olun. Her odada lavabo var, tuvalet yok tabi ki.

doğrudan doğu ekspresi için değil de genel olarak şunu söyleyebilriim. 4-6 ve 8 kişilik kuşetlerde lavobo ve tuvalet vagonda olur. 1 ve 2 kişiliklerde ise odanın içinde lavobo ve bazen de duş ve tuvalette olur ama genelde tuvalet vagondadır.

kilit işini içeriden birisi yapabiliyor, çıkınca dışarıdan kilitleyemiyorsun.

armani diamonds
hugo boss
pahalı ama zegna ve prada da baya iyi

givenchy ultramarine.

bir iki harf hatası olabilir.

givency - insense ultramarine +1

armani diamonds +1

bleu de chanel, hatta bir cok arkasima aldirmisligim da vardir. buyuleyici

abercrombie and fitch

benim çevremde code u beğenenler çok oldu. zaten çoğu kişi parfüm kullanmıyor :D

14b 14es. yakınından geçiyor. şoför bilir ona söyleyin

faturasını al herhangi bir giyim mağazasına git, durumu anlat onlar çıkarır. inanmazlarsa fatura gösterirsin. bir arkadaşım yaptı ama pek hoş bir durum olmuyor tabi :)

bikaç ay önce almıştım ben bunu, gelince denedim olmuştu.neyse dedim sonra hallederim onu diye bi kenara koymuştum yeni geldi aklıma :) ürünün faturasını bulamadım ama :)

herhangi bir giyim mağazasın gidersen çıkarmazlar fatura da olsa. (denendi)
internette videolar var.

eksiduyu.ru

bu benim bunla ilgili daha önceki duyurum.

bunun sonucunda sonsuz kere çevirerek çıkarmıştım. ama 1 saat fln cevirmistim. sonra bikere daha basima geldi, cikaramadim, etekteydi ve boyunu alcaktım zaten, kestirmistim.

video ve de fotoğrafla çok işin olmayacaksa fazlasıyla yeter.

sadece whatsapp ve facebook messenger gibi text based kullancaksan yeter. arada facebook ya da diğer sitelerden resim de bakıcamdersen sıçtın

bana da yetiyor aylık 250 mb.

kredi ?
kredi çekip düğüm sonası kapatabilirsin, bunun en maliyetsiz olan dosya masrafsız kredidir. sizden sadece ilk taksiti ödemeniz ve daha sonra kredi kapatmanız istenir banka tarafından. burda da ilk taksitin içindeki faiz kadar zararınız olur.

valla inan ki mümkün değil. yemek vs desen olmaz. bi toplanalım ehe ehe düğün olmicak desen yine olmaz. sonuçta uzak akraba vs de oğlum düğün yani düğüne gitmezsek ayıp olur diyip gelecekler. bi yakınım da hiç sevmezdi istemezdi ama sırf takı için yaptılar ve 30binlik takı geldi. bence sıkın dişinizi yapın düğünü

sizin düğün olur gibi görünüyor. ailelerin baskısını takacaksanız kafaya olmaz o iş. ben ilk gün düğün yapmayacağız demiştim ve yapmadım. biraz duruşa bakar bu durum. tabi sen gidip ya takıları da alaydık iyiydi falan diye daha ilk dakikadan kaş göz oynamaya başlarsa o düğünü yaparsın. kalitesine göre de takılardan gelecek parayı da gider düğün salonuna verirsin. (kalite: yemekli bir kır düğünü mesela kafa kafaya çıkarsın, kuru pastalı ve limonatalı bir mahalle düğününde ise maksimum kar elde edilir ona göre de gelecek takılar azalır tabi)

düğün yapmazsınız ama nikah salonuna davet edersiniz herkesi. imzalar atılır, takılar toplanır, teşekkür edilir.

Eğer çevreniz geniş ise nikah ve düğün yaparsınız. Nikaha davet edilmesi hatır için gereken insanları çağırırsınız. Nikah sonrasında takı merasimi yapar dağılırsınız.

Düğünde de eğlenir kutlarsınız, sonra gene takı merasimi yaptırırsınız.

Bu söylediklerim kuzenimin düğününde gerçekleşti, çevreleri çok genişti ve nikaha davet edecekleri uygun çok insan vardı. Hatta özel olarak bu düğün dernek işlerini sermaye kaynağı gördüklerinden (evlilik kutlaması değil maksimum gelir elde edilecek kaynak gibi) en ince detayları düşündüler. DÜğünleri de çok güzel oldu gerçi orası ayrı :)

burka, düğün nikahtan ne kadar sonra oldu? aynı gün içinde değil mi?

Evet aynı gün içinde gerçekleşti. Nikah tahminen öğlen 14:00'da gerçekleşti, akşam (19:00 olabilir) civarında da düğün başladı. Nikah'a gelenler (gelin, damadın anne baba çevresi filan) herhalde 300 - 400 kişi filandır. Düğün de 300 civarı olmuştur diye tahmin ediyorum.

Not : Tikleri unutmayalım ;)

tik ne arkadaşım :)

Duyurulara verilen yanıtlardan doğru olduğunu düşündüklerinizi onaylarsanız bu "tik atmak" olur (duyuruların sol üstünde bulunan beyaz kare) böylece duyurunuzu okuyanlar hangi yanıtların soruyu cevapladığını bilir ve yanıt veren kişilere olumlu referans olur. Düğünle alakası yok yani :D

hmm tamam yani sen tik diil tick demek istiyosun :)) neyse ukalalığı bırakalım da çok teşekkür edelim herbirinize yanıtlarınızdan dolayı :)

üst sınırı biraz daha üste çıkarın güzel bi bisiklet alın ömürlük olur

fukka, 3000 tlnin üstüne motorsiklet alınır bence.

spor salonu üyeliği
merakı varsa yarı profesyonel fotoğraf makinası

kol düğmesi al 50 liraya 2950 lira sana kalsın. nişanlıya bu kadar masraf yapılmaz, ölü yatırım.

dolma kalem, çok klas oluyor.

montblanc kalemler nasıl sizce. daha sofistike bi şey olsun istiyorum.

nişanlım olur musun ?

ömür boyu kullanılabilecek bir şey yoktur ama ömür boyu saklayabileceği bir şey alabilirsiniz. onun için de çok masraf yapmanıza gerek yok. kıymet bilen bir insansa zaten ne verirseniz verin ömür boyu saklar. satsan 3 kuruş etmeyecek şeyleri kıymet verdiğim insanlar hediye etti diye 15 yıldır saklıyorum. illa değerli bir şey alayım diyorsanız, güzel bir pipo olabilir, mermer ya da fildişinden yapılmış satranç takımı olabilir

@midesiz, zaten bi kaç ay sonra ben kullanıcam nasılsa:P

spor salonu üyeliği alıp kıskançlık krizlerine mi girim :))

3000 lira neymiş yahu?
mont blanc kaleme o kadar para verilmez.
e yine saat alabilirsin... dah güzelini...

@midesiz haklı.

O kadar paraya mükemmel bir mtb alabilirsin. Dağ bayır gezer, biraz da fitleşir. Sana geri dönüşü olur yani.

ille 3000 olucak diye bi kural tok ama montblanc güzel bir hediye olmaz mı?

Ben kocama doktorasını bitirdiğinde bir montblanc hediye etmiştim. Sonra baktım beğendi 5. evlilik yıldönümünde MB cüzdan, 10. yıldönümümüzde ise ajanda hediye ettim. Çok beğenerek kullanıyor. Siz de bir araştırın. Bence klas, güzel bir hediye olur.

göztepe eğitim araştırma medeniyet üniversitesiyle birleşti. SB=sağlık bakanlığı.

yer olarak doğru biliyorsun ama gideceğn yer orası değil, çamlıca'da.

www.istanbulsaglik.gov.tr

ismi değişti medeniyet üni. oldu

poliklinik binası merdivenköy de rezalet bi yer

çamlıca iyidir inşallah.

ben beymen'den alıyorum. kilo fazlan ya da eksiğin yoksa bakabilirsin. benim 192/85, 50 beden 6 drop kanvas pantolonları gayet iyi oluyor.

wrangler a bak

tbf.org.tr

linkten salon uygunluk ve güvenlik yönergesi isimli pdf dosyayı açın.

çok teşekkür ederim, tam olarak aradığım şey.

bende bugün itibariyle chrome'dan aynı uyarıyı almaya başladım

istanbul'da bu tür medikal ürünler fındıkzade'de satılır ama illa internetten alacağım diyorsan o konuda bir fikrim yok.

viyana-prag arası otobüs en ucuz ulaşım aracı, trenden daha ucuz, viyanada wombat hosteli tavsiye ederim, temizdi...

öncelikle nasıl bir seyahat planladığınızı söylerseniz daha iyi olacaktır. örneğin konaklamak için otel mi hostel mi yoksa sokak ve garları mı tercih ediyorsunuz? ulaşım için maliyet mi önemli konfor mu? kaç günlük bir tatil vs

ben bahsettiğiniz rotayı kullandım, yardımcı olabilirim ama öncelikle yukarıdaki soruların cevabını bilmek gerek. şu an için tek söyleyebileceğim tura vereceğiniz her kuruşa yazık etmiş olursunuz. çok rahat ve de tek başına üstesinden gelinebilecek bir rota.

bende viyana'yı araştıyorum. bunlar işinize yarar belki

www.yildirimergezmece.com
ilker1976.blogspot.com
www.superaktif.net

önce uçak bilet fiyatlarına bakın çünkü o destinasyon için bazı şirketlerin tur fiyatları uçak bileti fiyatıyla hemen hemen eşit olabiliyor. üstüne bir de kalacak yeriniz ve şehirler arası transferleriniz sağlanmış oluyor.
yani mesela turla gidersiniz ama gezme işlerini kendiniz yaparsınız gibi...
orta avrupa için asıl extra turlardan kazanıyor tur şirketleri...
ama ucuza uçak bileti bulabiliyorsanız elbette kendiniz yapın.

@kaynaklari etkin kullanamayan iktisatci olabildiğince ekonomik bi gezi düşünüyoruz tek lüksümüz rahat bi yatak ve duş.

ve tabi tur şirketleri 2500 liraya 2 kişi; vize, uşak bileti, kalacak yer, şehirler arası tansferleri ve sabah kahvaltısını karşılıyor. daha ekonomik olmalı.

kasım ayında 10 günlük böyle bir gezi yaptık biz de. tur şirketiyle gitmemek doğru bir karar.
- bulabildiğimiz en ucuz uçak bileti viyana'ya olduğu için biz viyana'dan başlamıştık. sıralama açısından ideal değil belki ama baya ucuza gelmişti (300 tl kadar) avusturya zor vize verir dediler. tüm belgeleri tam götürdük, 1 haftada sorunsuz aldık.
- biz hostellerde kaldık. gitmeden önce sadece ilk kalacağımız hosteli seçtik. diğerlerini hep o şehre gitmeden önceki gün ayarladık.
- şehirlerarası otobüsle yolculuk ettik. tren de düşünülebilir ama biraz erken almak gerekli sanırım. pahalı oluyor yoksa. araba kiralamak bana mantıklı gelmiyor.

aklıma gelen birkaç detayı yazayım. gideceğiniz mevsime dikkat edin. özellikle prag'ın soğuğu bıçak gibi. gitmeden önce para birimlerini, dönüşümlerini öğrenin (hepsi farklı) bir şehre gitmeden önce gezilecek yerleri hakkında bilgi edinin. hostel'den falan harita edinebilirsiniz. gününüzü düzgün planlayın. yoksa bizim gibi viyana'ya gidip schönbrunn sarayı göremeden gelirsiniz.

2500 lira 1 haftalık konaklama ücreti mi ve de hangi ay da bu geziyi yapmayı planlıyorsunuz? size yaklaşık bir rota ve de masraf söyleyebilmem için bunları da bilmem gerekiyor. (iyice tur şirketi çalışanı gibi konuştum, alakam yok;p)

çift olarak gidiyorsanız belirttiğiniz tarihlerde gecelik konaklamanız ortalama 150-170 lira (2 kişi toplam) olacak gibi duruyor ama çift kişilik yataktan fedakarlık edip hostel'de kalırsanız gecelik ortalama 40 lira (2 kişi toplam) olacaktır. viyana o tarihlerde ilginç bir şekilde pahalı. zaten hiç bir zaman sevemedim orayı ama neyse.

hostel için hostelworld.com, otel için booking.com 'a başvurursunuz.

prag-budapeşte arası yaklaşık 3 saat. ben treni tercih ederdim ama otobüs daha uygun bir fiyata gelecektir muhtemelen, otobüs tercih edin. bu şehirlerden viyana'ya ulaşım ise yaklaşık 6 saat.

tavsiyem plan program yapmadan gidin. sadece kalacağınız otel ya da pansiyonları seçin, rezervasyon yapın ve yola çıkın. şehirlerarası ulaşımı nasıl sağlayacağınızı orada kararlaştırırsınız. bir şehri çok sevebilirsiniz ya da sıkılabilirsiniz, program esnek olursa değişiklik şansınız olur. uçak bileti yaklaşık 300-350 lira tutacaktır. (kişi başı çift yön) eğer illa otelde kalacağız diyorsanız turla gitmek daha mantıklı olabilir ama hostel seçeneğini seçerseniz baya bir miktar cebinizde kalır. ben hostelde kalmanızı tavsiye ederim.

şehirler arası ulaşım ücreti ne kadardır?

otobüsle 10-15 euro civarı tutar. buradan kontrol edebilirsiniz:
www.orangeways.com

Daha az tanıtım yapıp, daha düşük fiyatlara satıyorlar bazı markalar, bazı özelliklerden de kısıyorlar. Örneğin Regal, Vestel'in yan markası, tamamen 'bütçe' amacıyla çıkartılmış ürünleri var. Amaç daha geniş kitleye hitap edebilmek.

Onun dışında bazı markalar da aynı fabrikada aynı şekilde üretiliyor, sadece son ürüne basılan marka etiketleri farklı, ama fiyatları da fark ediyor yine tanıtım vesaireden dolayı. Beyaz eşyada Bosch ve Siemens böyle mesela. Firma bile aynı, BSH.

fiyat farklılaştırması yapmak için. ürünün maliyeti 1 lira iken adamlar bunu 10 liraya satıyorlar. sende ya bu arçelik diyerek o fiyatı veriyorsun ama 10 lira veremeyecek adamlara da mal satmak için aynı ürünü farklı isimle piyasaya sürüp alım gücü daha düşük olan adama 5 liraya satıyor. böylelikle hem fiyatı düşürüp asıl markasına zarar vermiyor hem de daha çok müşteriye ulaşıyor.

michelin'in fabrikasında michelin markasıyla üreteceği tekerleklere olan talebe ve bu talebin fiyatına dair bir tahmini olur. eğer bu tahmini üretim değeri fabrika kapasitesinin altında ise, maliyet minimizasyonu yapılmamış olur, ürün başına düşen maliyet mümkün olduğundan daha yüksek olur. Adamlar bu kapasiteyi tamamlasa, o fiyattan alıcısı yok. Michelin marka tekerleklerin fiyatını düşürse, toplam geliri azalacak, michelinin durduğu marka konumlandırması düşük fiyatta uygun olmayacak vs. Onlar da başka markalarla kendi firmaları adına üretim yapmayı veya başka bir satıcı firmaya fason üretim yapmayı tercih edebilirler.

ek olarak yan markalar her zaman ana marka ile ayni kalitede olmak zorunda degil. bazi markalarin kalite kontrol sureci cok katidir, piyasada saglamliklariyla un yapmislardir. bunlarin kalite kontrolunden gecemeyen ama yine de kullanilabilir durumda olan urunleri yan markasiyla piyasaya surer. boylece hem kendi markasina zarar vermemis olur hem de uretilen urun bosa gitmemis olur. ve kar makzimize edilmis olur

Örnek:Türk Hava Yolları-Anadolu Jet

Aynı kalitede ürün veya hizmet üretmiyorlar ki, mesela bir x markasıyla yüksek kalitede çıkartıyorlar ve tanesini 100TL den satıyorlar. Sonra birde y markasıyla orta sınıf için orta kalitede üretip 45TL den satıyorlar. Sonra birde z markasıyla daha dandik üretip 20 TL den satıyorlar. Böyle düşün.

Pazar bölümlenmesi içinde hepsini farklı markalandırıyorlar.
Örnek:Armani'yi 50 TL den satsa bir daha o ürünü 500TL ye kim alacak? Bütün üst sınıf başka markaya kayacak.

Bu yüzden markalama buna göre işliyor, yani;
x sloganı ''kalite burdadır''
y sloganı ''kaliteyi ucuza alın''
z sloganı ''en uygun,en ucuz ürün'' falan gibi gidiyor.

en uygun havayolu olarak easyjet. sabiha gökçen'den kalkıyor. geçen yaz 30 euro'ya uçmuştum.

ayrı ayrı çok teşekkür ediyorum. sevgiler...

yunan adalarından atina oradan patras. istersen patras yerine igoumenitsa'yı da kullanabilirsin.

Peki çeşme tarafından yani ege'nin türkiye kıyısından yunanistan'ın hangi şehrine geçebiliyorum?

geçen sene yunanistanda tanıştığım elemanlar izmir-adalar-atina arası için toplamda 50 euro gibi bir şey ödemişlerdi sanırım. stanbul-atina otobüs ücreti kadar tutuyordu.

babanın yanında gelmesi gerekiyor, babanın kurumdan bir belge alması gerekiyor
evet 3 ay süreyle kama şartıyla elini kolunu sallayarak gidebiliyorsun

babanın yanında gelmesi gerekmiyor. kendisi çalıştığı kuruma gidecek oradan yeşil pasaport için belge alacak sana gönderecek. sen o belgeyi götüreceksin.

evet vizeyle hiç uğraşmıyorsun. elini kolunu sallayarak girebiliyorsun.

benim bildiğim kadarıyla babanın yanında olması gerekiyor.

babanin yaninda olmasi gerekiyor. daha önce ben de cikartmistim, annem üzerinden. annem de gelmek zorundaydi. tabii bu 2 sene önce. su an degismisse bilmiyorum.

babanın yanında olması gerekiyor mu sorusu biraz abes olmuş :) Sen babanın yanında gidiyorsun. O çocuğuna pasaport çıkartıyor çünkü teoride.

E-pasaport sitsinden öğrenebilirsin. Vizeyle uğraşmıyorsun tabii ki. ayrıca hiç derken belli ülkelerde uğraşmıyorsun sadece. Amerika İngiltere hatta bulgaristan bile vize istiyor yeşilde olsan.

dün akşamdan beri var bu sorun bende de.

bende de aynısı var.cemaatten şüpheleniyorum :)

verdiğin sitedeki yol en mantıklısı ama buradan budapeşteye kadar ki rotada olan trenler pek konforlu değilve de buradan trenle çıkış sıkıntılı. istanbul-budapeşte arası otobüsle geçilir. varan'ın seferi var sanırsam. kalan kısım ise trenle.

gecen yaz londra'da bir doktorla tanismistim, emekliydi. acayip bir ucak korkusu vardi ve londra'ya otobus+trenle gelmisti ve evet 2 gun falan surmustu. ulusoy oldugunu hatirliyorum otobus firmasinin, trende eurostardi sanirim onla aktarma yapmisti.

şahıs bankadan kredi çekip sana olan borcunu kapatsın sonra taksit taksit bankaya ödesin. aksi halde 4 yıl boyunca 200 lira harçlık almış olursun.

50 ayda verecek demektir eğer her ay 200 verecekse, bu da 4 seneden fazla eder.
Faizi geçtim, paranın enflasyon karşısında değer kaybetmemesi için bile sana 4 sene sonra 14-15bin lira ödemesi gerekir.

Kimi bankalar 1000 TL altına vadeli hesap açmıyorlar. Yani 5. aydan sonra vadeli hesap açıp, aylık vadeyle her ay 200 TL ekleyebilirsin ama getirisi çok düşük olacaktır.

Şimdi alacağın 200 lira ile 4 sene sonra alacağın 200 lira arasında çok fark var. Paran değer kaybedeceğinden her yıl en azından %10 fazla iste. İlk yıl 200, 2. yıl 220, 3. yıl 240, 4. yıl 265 gibi. Yoksa zararın çok artar.

Ya da kredi çekip ödesin paranı, o senin için daha iyi olur.

valla bir şekilde takas yap o borcu. bankadan kredi alsın yada bir mobilya mağazasına fln gidin adam oraya taksitle borçlansın o miktarda sanada parayı peşin versin mağaza. bir 200 lira fln az versede kabul et.

Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının ve eğer mümin iseniz geri kalan faizi terkedin!. Eğer bunu yapmazsanız Allah ve resulünden bir harp ilanını duymuş olun. Tövbe ederseniz, mallarınızın esasları/ana paralarınız sizindir; ne zulmeden olursunuz ne de zulme uğratılan.

Bakara Suresi : 278-279

Not: İman Eden Değilsen, Yazmadım say.

@ mauro eterna

Birinden alacağın var ve sana dedi ki ben bunu beş senede ödeyeyim. Kabul eder misin aynı miktarı ödemesini?

@mauro eterna, lan olm modern faiz öyle bişey değil lan çok yanlış anlamışın sen olayı :D ayrıca bana mesela sıfır faizle istediğin miktarda borç verebilirsin, senet avukat falan da yaparız, istediğin vadede öderim. aklında olsun.

@montana reyis, baba elemana söyle bi bankadan kredi alsın 10.000, sana versin direk, sonra kendisi bankaya ödesin. zor durumdayım falan de bişey uydur. 200 200 o taksitler bitene kadar senin para pul olur uçar gider

garantinin net birikim gibi bir hesabı vardı, onunla fena faiz almazsın hani.

@hope ender

Abi cehaletimi bağışla modern faiz nasıl birşey açıklarmısın?

@Tony Montana
Ben bu durumda olsam ve hiçbir şekilde paramı erkenden almayacaksam eğer, parayı Altın gramajı üzerinden değerlendirir ve ona göre tahsilatını yapardım şahsen? Mesela alacağın para atıyorum 500 Gr altına tekamül ediyorsa, aldıkça o günki Kurdan hesaplar, toplam gramajdan düşersin?

idari de olanında kamu yönetiminin ve/veya siyaset biliminin de olabilmesi.

iktisat fakültesi türkiyede sadece istanbul üniversitesi'nde var, alanında ekoldür zaten. iktisat fakültesinde de siyaset bilimi var ayrıca.

gördüğün ders açısından fark etmemekle birlikte içerisindeki bölümler farklı olabiliyor. ayrıca sadece istanbul üniversitesinde yok. marmara'nın da iktisat fakültesi var.

marmara'nınki bu sene açılmış.

Berlin.
Prag.

prag/budapeşte/venedik/salzburg

bratislava
zaten çok yakın viyanaya

prag,budapeşte, biraz uzak ve mevsimi değil ama st petersburg

bratislavaya haftasonları partyslava denir ama parti nerde bilmezsen saçma bi şehir de olabilir.

bratislava'ya bi haftaligina gidilmez, bir gün bir gece yeter. herhangi bir haftasonu da gidilebilinir. ya da budapeste'ye gidip gidis veya dönüs yolunda bir günü buraya ayirabilirsiniz.
salzburg icin de aynisi gecerli. buraya da koca bir hafta cok fazla. ama prag yolunda ugranabilir.
oyumu prag veya budapeste'den yana kullaniyorum ben de.

bratislavaya bir gün yeter, bir de geceyi ekle iyidir.
küçük bi şehir merkezi, ana caddesinde türk kebabçısı yer almaktadır
avrupa çok nadir olarak efendi, iyi kebabçıdır.

evvela elimdeki paranın euro değerine bakarım, sonra da birkaç yer gezmek istiyorsam ve çok uğraşmak istemiyorsam, bir acente ile görüşürüm. ama kendime güveniyorsam, easyjet ryanair gibi firmaların ucuz kampanya dönemlerini öğrenir tr den çıktıktan sonra (sonra derken planlarken bulman lazım) kendime ucuz bağlantılar bulurum. o şekilde hostellerde veya couch surfing ile insanlarda kala kala geçiririm tatilimi.
ama bana soracak olursan berline giderim.
bütün bunlar tabii pasaportun varsa geçerli, yoksa o paradan bi 300-400 çıkar.

Kışın şu Jolly, ETS gibi acentalarda ucuz turlar oluyor. Vizeler hariç, oradaki masrafın dahil 1500 liraya bir haftalık bir tur bulabilirsin diye tahmin ediyorum biraz araştırırsan. Hem uğraşmamış da olursun.

en ucuzundan uçak bileti bakardım, geçen sene thy ile gitmeme rağmen aşağı yukarı o kadar harcayarak gezdim. ama bir şehirdi, dışarıda yemek yedim, kitap, biblo ıvır zıvır da aldım. mesela paris pahalıysa berlin'e, barselonaya falan gidebilirsin. eğer benim lüks takıntım yok dersen hosteller uygun oluyor, bazen de ev tutmak o fiyata gelebiliyor. bence gezilir o paraya. yanında kalabileceğin birileri varsa otelden daha ucuza gelecek şekilde para önerebilirsin.

gemi turlarını araştırabilirsin.

yazın biz bodrumdan kos'a geçip oradan ryanair ile hangi ülkeye iyice ucuz bileti varsa ona göre rota çıkarmıştık.
totalde 4 şehir gezdik kuzey avrupada. 4 bilet 80-90 euroya geldi. dönüşü de almanyadan yaptık. 80 euro da o oldu. vergisiydi fln derken sadece uçaklar 200 eurodan biraz az tuttu.
ama 2 hafta olunca hosteldi, yemekti derken 700 euro harcadık o ayrı.

1500 liraya tüm balkanları gezersin.

vize sorunun yoksa avrupa'da bir kaç ülke gezebilirsin.

tüm bunları yapman için gereken tek şey turlara para yedirmemek. bireysel olarak yapabilirsin. gezmeyi düşündüğün yer söylersen yardımcı olabilrim

şart değil. örneğin marmara ales şartı aramıyor.

Şöyle bir şey varmış ama ne kadar doğrudur bilemem
www.soruegitim.com

ben hissetmedim. çamlıca'dan deprem hisseden varsa evini değiştirsin zaten

ben acıbadem de oturuyorum ama çamlıca dibim yani ben hissettim

altunizade. hissettim.

uzun süredir uzak olsam da basketbol alemine, gelip en azından dinlemek isterim güncel gelişmeleri ve yorumları.

bunun için geleneksel basketbol zirveleri var. sohbet kısmı maç sonrasında oluyor.

limon.6degreesunder.com

kıbrıs'a gittiğimde sormuştum, yüz yıkamak içinmiş o.

(bkz: bide) veya (bkz: bidet)

kıç orda yıkanıyo amerikada var

"bide" o. gidip de yüzünü yıkamayasın :)

ben de öyle düşündüydüm neden taharat (?) musluğu gibi bişeyi akıl edememişler acaba

ben de ilk defa duyup, ne diye okudum. biri şöyle bişi yazmış :)

"ilk olarak 1850 li yıllarda fransada hayat kadınlarının mesleklerini icra ettikten sonra temizlenebilmeleri için icad edilmiş lüks sıhhi tesisat öğesi."

almanya'da da var :)

amacı cidden kıç yıkamak onun. boklu götünle tuvaletten kalkıp gidip orda yıkama olayı cidden saçma. taharet musluğu cidden yüzyılın icadı.

www.ehow.com

tanesiz yapmak için blenderla bızzzzzzzt yapılıyor
çorba piştikten sonra bıııııızt yapcan

öğrenmek istediğin taneleri nasıl yok ettikleriyse; blender ile çekiyorsun yaparken.

www.uzmantv.com

biz de blenderla çekiyoruz da olmuyor işte dışarıdaki çorba gibi.. içine patates mi atmak lazım, yağını mı az koyuyoruz çözemedim.. demek ki durum blenderla alakasız bir durum.. malzeme kaynaklı olabilir.. blender sonrası süzgeçten geçmez sanırım değil mi.. cadı iksiri mübarek.. süzgaeçten geçirdikten sonra blenderla çeksek ?

abi patates ve havuç atacaksın. blenderdan geçireceksin. ama yine dışarıdaki gibi olmayacak.çünkü dışarıdakiler taze değil. kaynıyor da kaynıyor bütün gün.

bezelye at öyle çek

bezelye rengini yeşile çevirmez mi ?

un da koyuyorlar galiba onlara

mercimeği ve patatesi haşladıktan sonra blenderdan çekip süzüyorsun sonra tereyağıyla yemeği pişiriyorsun.

1 su bardağı mercimeği suyu 5-6 kez değiştirip yıka.1 adet orta boy soğan ve 1 orta boy patatesi soy.tencereye biraz sıvı yağ koy.soğanı yemeklik doğra ve ekle.patatesi ise 2 ya da 4'e böl.biraz yağda kavurduktan sonra yıkayıp süzdüğün mercimeği ekle.biraz daha kavur.sonrasında üzerine sıcak suyu ekle ve kaynamaya bırak.patatesler dağılmaya başladığında ocaktan alabilirsin.
ince delikli tel süzgeçe boşalt ve süzgeçten geçir.çorbanı ocakta ne kadar kaynatırsan tel süzgeçten o kadar hızlı geçer.blendır da kullanabilirsin ama tel süzgeç her zaman daha iyi sonuç verir.
temiz bir tencereye bir miktar tereyağı koy.yağ iyice kızsın.çorbamızın karışımında patates olduğu için un ilave edip kavurmaya gerek yok.çorbayı bu tencereye boşalt ve kaynayıncaya kadar kartıştır.kaynadığında tuz ekle ve altını kısıp 5 dakika kadar daha karıştır.sonra dinlenmeye bırak.
havuç v.s birçok malzeme ilave edilebilir ama bana göre patates ve soğan yeterli.

edit : bu malzemeler 5-6 kişilik çorba içindir.

öce otelde kalıyorsunuz. yaklaşık 1 hafta sonra booking.com size bir mail gönderiyor bu otelden memnun kaldınız mı diye. açtığınız sayfadan oyluyorsunuz.

2 yıl içerisinde 1 tane telefon işletebilirsin.

Santral durağından 14ES ya da 14B ye bin. Bulgurlu caddesi durağında in. Durakta inince geriye doğru yürü. (shell petrol istasyonun olduğu kavşağa doğru) kavşağa gelince sola dön. caddeyi takip et. ışıklardan sağa dön. düz yürü. gaziler durağına ulaşacaksın. oradan 6 numaralı otobüse bin. 2 durak sonra saffet çebi'ye gelirsin.

çizimi de aşağıda:
flockdraw.com

mavi çizgi 14es ve 14b nin izlediği yol. d yazan yer bulgurlu cad durağı. orada iniyorsun, sarı rotayı takip ediyorsun. kırmızı x işaretli yerden de 6 numaraya biniyorsun. 2 durak sonrası saffet çebi.

cok cok cok cok cok tesekkur ederım.

dropshipping olayı türkiye için yasadışı. ancak tr den mal ihraç edilerek satılıyorsa muhasebe işlemleri yapılabiliyor.

eğer bunu soracaksan diye not düştüm.

şey demek istedim, türk satıcılara açık mı ebay? ebay.co.uk var mesela ingilizler için ama sanırım türkler bişi satamıyor ebay'de değil mi? ebay'den hep alıyorum bir şeyler ama ben kendim türkiye'den bir şey satabilir miyim onu merak ettim.

o iş için gittigidiyor kullanıyor türk kullanıcılar. ebay tarafından satın alınmıştı ya da ortaklık falan imzaladılar her neyse.

sitenin sol üst köşesinde amerikan bayrağı var. oraya tıklarsan orjinale yönlendiriyor ve bunu hatırlıyor bir daha ki açışında.

edit: chrome'da yapmak zorunda kalmamıştım ama ie'de dediğim şeyi yapabilmek için yine üst köşede yer alan "set...." butonuna tıklaman gerekiyor önce. sonra us yazan seçeneği tıklıyorsun ve en son olarak köşedeki amerikan bayrağının olduğu nba.com butonuna tıklıyorsun.

@kaynaklari etkin kullanamayan iktisatci
onu denedim ama olmadı yine. hep ajanspor üzerindeki nba.com a yönlendiriyor.

set default edition diye birşey var yukarda onu ayarlayacan US diye.

sol üstteki menüde default'u seçersen nba.com 'a yönlenirsin her seferinde